🕛 Lazerle Göz Ameliyatı Olanların Güncel Durumu
Eğersiz çok parlak sonuç vadederseniz gayet iyi paralar ödemeye de hazırlardır. Lazerle göz çizdirme ameliyatı fiyatları. Hastanede yapılırsa, Sigorta hastanesinde bir şey ödenmez. Özel muayenehanede ise 1000 dolardan başlayıp 5000 dolara kadar talep edenler vardır. Çünkü insanlar bunu ödemeye çoktan hazırdırlar.
Gözdebatma ile birlikte göz akıntısı ve yanma varsa bu bulgular bir göz enfeksiyonu belirtisi olabilir. Çeşitli bakteri ve viral etkenler gözde konjonktivite neden olur. Gözde yanma, batma ile birlikte, göz akıntısının olduğu bir durumda mutlaka detaylı göz muayenesi için göz doktoruna başvurulması önerilir.
Lazerle göz ameliyatı nasıl yapılır? 11.10.2019 - 10:01 Güncelleme: 11.10.2019 - 10:01 Gözlük takmayı tercih etmeyen kişiler için alternatif olan bu ameliyat aslında söylendiği kadar
Lazerteknolojisi göz hastalıklarının tedavisinde uzun yıllardır güvenle kullanılmaktadır. Sıklıkla duyduğumuz "lazerle gözlükten kurtulma" ameliyatı veya "göz çizdirme" olarak bilinen operasyonlar excimer lazer kullanılarak yapılan lazer göz tedavileridir. Lazer kullanılarak miyop, hipermetrop veya astigmat tedavisi
SMILEgöz ameliyatı: Küçük Kesiden Lentikül Ekstraksiyonu. SMILE (küçük kesiden lentikül ekstraksiyonu), LASIK 'e benzer bir lazer görme düzeltme ameliyatıdır. Eğer uzağı görememe sorununu düzeltme amaçlı lazer cerrahisiyle ilgileniyorsanız, bu prosedür hakkında bilmeniz gerekenler burada verilmiştir.
AkıllıLens Fiyatları 2022. 2022 yılı Akıllı lens fiyatı öncesi bilmeniz gereken bazı hususlar şunlardır; uzman ekibimiz akıllı lens ameliyatında FDA onaylı göz içi mercekler kullanmaktadır. Akıllı lens ameliyatı esnasında kullanılan tüm malzemeler ABD ve Avrupa'dan ithal edilmektedir. Ayrıca ameliyat esnasında
Katarakt ameliyatı, göz merceğinin çıkarılması ve çoğu durumda yapay mercekle değiştirilmesi için gerçekleştirilen bir işlemdir. Katarakt, normalde berrak olan göz merceğinde oluşan bulutlanmadır ve katarakt ameliyatı, bu durumu tedavi etmek için kullanılır. Ameliyat, bir göz doktoru (oftalmolog) tarafından ve
SPcAJAF. DÜNYAGÖZ, TÜRKİYE'DE 'LAZERLE BIÇAKSIZ KATARAKT AMELİYATI' DÖNEMİNİ BAŞLATTI Dünyagöz Hastaneler Grubu, Türkiye'yi bıçaksız katarakt cerrahisi ile tanıştırıyor. Türkiye'de ilk kez uygulanacak Femto Saniye Lazer teknolojisi ile katarakt sorunu hem hekim hem de hasta açısından en konforlu şekilde lazer uygulama ile tedavi ediliyor. Aynı ameliyatla uzak ve yakın göz içi mercekleri implantasyonu ile gözlüklerden de kurtulmak mümkün Dünyagöz Hastaneler Grubu, göz cerrahisinde çığır açacak Femto Saniye Lazer Fako teknolojisini Türkiye'ye getirdi. Daha önce gözlükten kurtulma ameliyatlarında bıçaklı yöntemi ortadan kaldıran 'Intralase Lazer Teknolojisi'ni Türkiye ile tanıştıran Dünyagöz Grubu, şimdi de katarakt tedavisinde Femto Saniye Lazer teknolojisi ile bıçaksız katarakt cerrahisi dönemini başlattı. Katarakt tedavisinde komplikasyon riskini minimuma indiren ve ameliyat sırasında hastaya yüksek güvenlik ve konfor sağlayan yeni yöntem ile katarakt ameliyatlarında bugüne kadar kullanılan bıçaklı yöntemin aksine artık hastaların gözlerine el değmeden lazerle cerrahi müdahale yapılacak. Böylece ameliyat esnasında ortaya çıkabilecek istenmeyen etkiler en aza indirilmiş olacak. Göz cerrahisinde çığır açan yöntem aynı zamanda ameliyatın en önemli aşaması olan yapay göz içi merceğinin yerleştiği yuvanın kusursuz olarak hazırlanmasını sağlıyor. Bu sayede hastalar tek bir operasyonla kataraktın yanı sıra miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarından da gelişmiş göz içi mercek seçenekleri ile kurtulabiliyor. LAZERLE KATARAKT AMELİYATLARINI BAŞLATAN DOKTOR TÜRKİYE'DE Yeni teknolojinin Türkiye'ye gelmesi dolayısıyla Dünyagöz Etiler Hastanesi'nde bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya dünyada lazerle katarakt ameliyatlarını ilk yapan doktor Prof. Dr. Zoltán Zsolt Nagy de katıldı. Bıçaksız lazerle tedavinin katarakt hastaları için bir devrim niteliği taşıdığını anlatan Prof. Dr. Nagy, Amerika'dan getirilen yeni teknoloji sayesinde ameliyat sırasında oluşabilecek komplikasyonların en aza ineceğini; bu sayede göz nakline kornea nakline kadar varabilen komplikasyonların azaltılabileceğini kaydetti. Femto Saniye Lazer teknolojisinin dünya genelinde sadece aralarında Amerika, İspanya, Kanada, Almanya ve İtalya'nın da bulunduğu az sayıda ülkede uygulandığını ifade eden Nagy, cihazın Türkiye'ye getirilmesinde oftalmoloji alanında aktif bir şekilde yer alan deneyimli hekim kadrosuna sahip Dünyagöz Grubu'nun rolünün büyük olduğunu söyledi. Yeni teknoloji ile yapılacak katarakt ameliyatları hakkında bilgi veren Dünyagöz Hastaneler Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Kazım Devranoğlu ise, dünya ile eş zamanlı olarak bıçak kullanmadan lazerle katarakt ameliyatlarının Türkiye'de de yapılabildiğini söyledi. Prof. Dr. Devranoğlu, "Cihaz, sağlıkta yüksek kaliteyi temsil eden FDA ve CE onayına sahip. Türkiye'ye ilk olarak Dünyagöz Grubu'nda uygulanmaya başlayacak. Bu yeni teknoloji hastalara kataraktın yanı sıra aynı ameliyatta gelişmiş göz içi mercek seçenekleri ile uzak ve yakın gözlüklerinden kurtulma seçeneği sunuyor. Bu teknoloji ile bıçak kullanılarak göz içine girilip gerçekleştirilen katarakt ameliyatlarının zaman içerisinde ortadan kalkacak" dedi. OPERASYON HEM HEKİM HEM DE HASTA AÇISINDAN EN KONFORLU ŞEKİLDE TAMAMLANIYOR Katarakt ameliyatlarında önemli olan hususlardan birinin hastanın gözündeki katarakt alındıktan sonra yapay göz içi merceğinin yerleştiği yuvanın kusursuz olarak hazırlanabilmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Devranoğlu sözlerini şöyle sürdürdü "Bunun için yeni teknolojide hastanın gözü mikron biriminde çok hassas bir şekilde ölçülüp lazer ışınlarıyla merceğin ön zarının açılması sağlanıyor. Halen kullanılan eski yöntemde ise bu zarın korneanın neresinden ve hangi çapta açılacağı hekim deneyimine bağlı olarak mekanik aletlerle yapılıyor. Bu zar hekimin istediği çapta ve düzgünlükte olmamış ise özellikli mercek kullanımının başarısını azaltıyor. Yeni teknoloji ile hastanın göz merceğinin istenilen çapta lazerle açılan ön zarı kolaylıkla alınıyor ve sonra da hekimin yerleştireceği özellikli göz merceğiyle katarakt ameliyatı tamamlanmış oluyor. Yeni teknoloji hastaya yüksek güvenlik ve konfor sunuyor." FEMTO SANİYE LASER KATARAKT AMELİYATI İÇİN GEREKLİ ÖN HAZILIĞI KISA SÜREDE TAMAMLIYOR Dünyagöz Grubu Ataköy Hastanesi Medikal Sorumlusu Prof. Dr. Akif Özdamar ise, yeni teknolojide kataraktın göz içerisinden eskiye göre lensin sertliğine bağlı olarak %100 ile % 40 arasında daha az enerji kullanılarak alındığını açıkladı. Prof. Dr. Özdamar, "Kataraktı ses dalgası kullanılarak göz içerisinde parçalayıp alıyorduk. Yeni yöntem sayesinde lazer ile kataraktı istediğimiz şekilde ve istediğimiz sayıda kesip oluşan küçük parçacıkları göz dışına vakum ile ya da düşük enerjide emülsifiye ederek alabiliyoruz. Laser ile kataraktın küçük parçacıklara ayrılması işlemi göz içinde mekanik aletlerle parçalama ihtiyacını ortadan kaldırdığı için, ameliyat esnasında gözde istenmeyen hasarların ortaya çıkma riskini de en aza indirmektedir." diye konuştu. Güncel Haberler
Yeni yöntemle bu ameliyatlar yüz ve göz altında iz bırakmadan, 10 dakikada yapılıyor ve iş gücü kaybı olmuyor" dedi. Göze dair ne varsa sloganıyla kurularak faaliyete gördiği günden bu yana teknolojik alandaki bütün yenilikleri takip ederek dünya ile aynı anda Gaziantep'teki merkezde hastalarının hizmetine sunan Özel Mirkelam Göz Lazer Göz Merkezi kanal tıkanıklığı rahatsıtlıklarını da lazer ameliyatlarla çözümlüyor. Bölgemizde yoğun olarak görülen ve halk arasında göz sulanması olarak bilinen göz yaşı kanal tıkanıklığı gelişen yeni lazer teknolojisiyle artık daha kolay sorun olmaktan çıkarılıyor. Eski yöntemlerle yapılan ameliyatlarda hasta uzun süre yapılan operasyonun yan etkilerinden kaynaklanan sıkıntıları yaşıyordu. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, Van, Hakkari, Siirt, Diyarbakır, Adıyaman, Muş, Batman, Malatya, Elazığ, Şanlıurfa, Kilis ve diğer illerde yayğın olarak görülen göz kanalı tıkanıklığıyla ilgili yeni gelişmeler bu bölgelerdeki hastaları da yakından ilgilendiriyor. Özel Mirkelam Göz Lazer Merkezi tarafından dünya ile aynı anda Gaziantep'te hastaların hizmetine sunulan yeni lazer sisteminde ağrısız ve bıçaksız bir yöntemle hasta on dakika içerisinde sağlığına kavuşuyor ve ertesi gün iş gücü kaybı olmadan işine başlayabiliyor. Tıp dünyasında göz yaşı kanal tıkanıklığı olarak bilinen ve yeni geliştirilen Multidiode Lazer Cerrahisiyle yapılan ameliyatlarla artık hastalar daha mutlu. Dünyada yeni geliştirilen ve hastalar üzerinde başarıyla uygulanan bu yöntemi ilk kez Gaziantep'e dünya ile birlikte getiren Özel Mirkelam Göz Lazer Merkezi hastalarına bu yeni yöntemi uygulamaya başladı. Yeni yöntem hakkında bilgi veren Özel Mirkelam Göz Lazer Göz Merkezi Baş Hekimi Dr. Hüseyin Mirkelam göz kanalı tıkanıklığı hakkında bilgi verirken "Gözyaşı, gözlerimizi besler, korur ve gözün ön tarafını yıkayarak kurumasını önler. Gün içerisinde sürekli olarak gözyaşı bezinden salgılanır, görevi bittikten sonra da gözyaşı kanalına girer, buradan buruna oradan da boğaza akar. Gözyaşının takip ettiği bu kanalda bir tıkanıklık varsa sıvı kanalın üst kısmında birikir ve gözde sulanma oluşur. Bu olay devam ettikçe çapaklanma olur, kanalın mikrop kapması sonucu kese şişer. Hastaların şikayeti genellikle gözlerinde sulanma, göz kapak enfeksiyonu, göz etrafında şişlik, gözde çapaklanmadır. Gözyaşı kanalının tıkanma nedenleri doğumsal , travma sonrası, bazı göz kapak hastalıklarında ve ilerleyen yaşla birlikte görülen tıkanmadır. Gözyaşı kanal hastalığının tedavisi yaşa göre değişmektedir. 2 yaş altı çocuklarda burun köküne masajla veya ince mil yardımıyla gözyaşı kanalı genişletilerek kanal tedavi edilebilmektedir. 2 yaş üstü çocuk ve erişkinlerde tek tedavi cerrahidir. Bu cerrahi yöntemlerin başında klasik dsr ciltten kesi ile yapılan gözyaşı kanalı ameliyatı ameliyatı gelmektedir" dedi. Yeni gelişen ve Özel Mirkelam Göz Lazer Göz Merkesinde de başarıyla uygulanmaya başlanan bıçaksız lazer hakkında da bilgi veren Mirkelam "Son zamanlarda yaygın kullanıma giren multidiode lazer cerrahisi ile bu problemler ortadan kalkmaktadır. Bu yöntemde, herhangi bir yeri kesmeden gözyaşı kesesinin içine lazer ince fiber probu ile tıpkı bir gözyaşı gibi girilerek, tıkalı olan kanaldaki kemik ve mukoza lazer ile açılmakta ve gözyaşı kesesi burun ile ağızlaştırılmaktadır. İşlem 10 dakika gibi çok kısa sürede tamamlanmaktadır. Bu yöntemin avantajları 2 yaş üstü tüm hastalara uygulanabilmesi, ağrısız olması, kanama olmaması, ameliyat süresinin kısalığı, hastanın ertesi gün işine gidebilmesi, dikiş atılmaması dolayısıyla iz bırakmaması ve %92-94 başarı şansının olmasıdır. Diğer bir özelliği ise daha önceden ameliyat olmuş hastalara da uygulanabilmesidir. Gözyaşı kanal tıkanıklığında, muldiode lazer hasta konforu ve başarı şansının yüksek olması ile yüz güldürücü bir tedavi yöntemidir." dedi. Haberler
Hakkari Devlet Hastanesi'nde ilk kez lazerle gözyaşı kanal tıkanıklığı , şaşılık , göz eti , glokom ve göz kapağı gibi ameliyatları yapıldı. Daha önceleri göz hastalıkları ameliyatı için Van'a gitmek zorunda kalan Hakkarililer, hastaneye alınan modern lazer cihazlarıyla bu sıkıntıdan kurtuldu. Opr . Dr Harun Bilen ile Opr. Dr Sarıtepe, 2 ay gibi kısa bir sürede göz sorunu olan ve daha gözleri hiç görmeyen 200'e yakın hastayı katarakt ameliyatı yaptıklarını söyledi. Türkiye genelinde çok az sayıda hastanelerde bulunan teknolojinin son ürünü Fako Lazer cihazı sayesinde Hakkarili hastalar artık Van'a gitme derdinden de kurtulmuş oldu. Daha 2 ay öncesine kadar bu tür ameliyatlar için Van'a gittiklerini söyleyen hastalar, gelen bu cihaz ve hastanedeki başarılı doktorlar sayesinde bu sıkıntıdan kurtulmanın sevincini yaşadıklarını söyledi. 2 AYDA 200 HASTA AMELİYAT EDİLDİ' Hakkari Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Servisinde görev yapan Opr. Dr Levent Tahsin Özdöker Opr . Dr Harun Bilen ile Opr. Dr Sarıtepe, gelen lazer cihazı sayesinde 2 ay gibi kısa bir sürede göz hastalığı bulunan 200'e yakın hastaya ameliyat yaparak sağlıklarına kavuşturulduğu belirtildi. Devlet Hastanesinde ilk kez lazerle yapılan katarakt ameliyatını basın mensupları da görüntüledi. Opr. Dr Op. Dr Levent Tahsin Özdöker ile Opr. Dr. Harun Bilen, hastanede bulunan lazer cihazı sayesinde Hakkarili hastaların Van'a gitme sıkıntısından kurtardıklarını belirterek, "2 ay önce bu ameliyatlara başladık. Burada hastalara fako ile katarak cerrahisi , gözyaşı kanalı ameliyatı, şaşılık ameliyatı, göz eti ameliyatı, glokom ameliyatı ve gözkapağı ameliyatları yapıyoruz.. Ameliyatları gerçekleştirilen hastaların hepsi iyi ve yapılan ameliyatlardan da son derece memnunlar. Lazerle katarakt ameliyatının yapılması Hakkarili vatandaşlar için bir şans. Buradaki lazer aleti Türkiye'de 10 ilde var" Haber Ajansı / Güncel Haberler
altında türlü sebebler aranacak bir durum değildir bu. öyle bahsediliyor ki sanki doktorların hiçbirisi bu ameliyatı yaptırmıyor... var kardeşim, azınlık da olsa yaptıran var bu ameliyatı. bu sığ mantık açısından bakacak olursak o zaman ben de şöyle derim doktorların, hemşirelerin vs. birçoğu sigara kullanıyor, o ne olacak? doktor bile kullanıyor deyip ben de sigaraya mı başlayayım mesela bu mantıkla? gözü bozuk olup da göz doktorlarının ekseriyesinin bu ameliyatı yaptırmamasının dört temel sebebi var1. her göz, lazerle ameliyat çizdirmek için uygun değildir. ameliyat öncesi bu konuda bazı testler bu uygulama hala 'yeni' sayıldığı için 30-40 sene sonra, yani yaşlılıkta ne gibi problemler olacağı konusunda garanti veremiyorlar. 3. uzman göz doktorları sürekli teknolojik cihazlarla bu işi icra ettikleri için, zaten ameliyat ile yorulmuş olacak gözü daha fazla yormak istemiyorlar. adamların sonuçta mesleği bu, 40 sene boyunca o cihazlara bakarak gözlerini hor kullanmak istemiyorlar ki zaten bu ameliyatı olan insanlar, ameliyattan sonra ışığa bakarken oluşan dalgalanma/dağılmadan yakınıyor. optik cihazlarla iç içe olan bir doktorun gözünü çizdirmemesi gayet normal karşılanması gereken bir durumdur. 4. doktorların yine ekseriyesi, göz kusurlarını hastalık olarak görmüyor ve diğer insanlar kadar bu meseleyi kafaya takmıyor. onlar için göz kusurları boy uzunluğu-kısalığı gibi bir şey. dolayısıyla bu konunun üzerine fazla düşmüyorlar. biraz daha detaylandıracak olursak- ortalama bir insan gözü korneası 520-620 mikron kalınlığındadır. korneanın kalın olması tek başına excimer laser operasyonu için yeterli değildir. korneanın ince olması da tek başına aynı operasyona mani değildir korneanın yapısal analizi ve bunun düzgün yorumlanması fizik mühendisliğinin konusuna girer. bu konuda doktorun kendisini geliştirmiş olması çok önemlidir, çünkü kimse korneal topografi cihazlarının verdiği sonuçları yorumlaması için bir mühendis istihdam hemen hemen aynı durum wavefront analyser cihazı için de geçerlidir ama bu bahsedilen cihaz ile excimer laser cihazı aynı marka ise senkronize olurlar, kullanıcıya iş korneanın kalınlığı/inceliği konusu yukarıda söylediğim gibi tek kıstas değildir, korneada bulunan endotel hücrelerinin birbirlerine ne kadar sıkı bağlı oldukları çok önemlidir. kornea kalınlığı 630 mikron olabilir, bu değer excimer laser için elverişli bir hasta olduğunuz anlamına gelir! ancak endotel hücreleri birbirlerine yeteri kadar bağlı değilse 5-10 veya en iyi 15 sene sonra ektazi gelişmesine ve korneanızın dağılmasına, kornea nakline ihtiyaç duymanıza sebep olabilir...- keratokonus kornea ile ilgili kötü bir hastalıktır, google'a yazıp bilgi sahibi olabilirsiniz, eğer keratokonus hastalığına yatkınsanız yine excimer laser operasyonu için elverişli yukarıda bahsettiğim hücrelerin birbirlerine ne kadar bağlı olduğuna ve keratokonus şüphesi taşıyıp taşımadığınız bu operasyonu yapacak olan ticari amaç güden sağlık kuruluşunun umrunda olmaz, %95 inde ise bunu anlayacak cihaz yoktur...- tümevarım yaparsak; bir gözün gerçekten excimer laser operasyonuna elverişli olması için bir sürü kriterin doğru olması gerekir, bu kriterlerden atıyorum 9 tanesi + 1 tanesi - ise operasyon yapılmaz... anlayacağınız gerçekten gözüne refraktif cerrahi işlemi uygulanabilecek hasta sayısı çok ama çok azdır...bunları göz doktorları gayet iyi bildiği için gözlüklü göz doktoru görmeniz çok normal... Lazerle Göz Ameliyatı Olanların Güncel Göz Sağlık Durumları Nasıl?
tam bir hafta önce rinoplasti ameliyatı oldumöncelikle şunu belirtmek isterim bu süreç herkeste çok ama çok farklı ilerliyor. ben kimine göre çok rahat kimine göre ise berbat geçirmiş olabilirim bu süreci. lütfen kimse kimseye “inan bana çok basit bi ameliyat eskisi gibi değil ol bitsin.” tarzı tavsiyelerde bulunmasın. zor olan ameliyat değil ondan sonraki süreç. gerçekten etrafınızda size çok iyi ve sağlam bakacak insanların olması gerekiyor en azından 1 hafta. girmeden önce gergindim ama ameliyathaneye indiğimde anestezi uzmanı ile konuşurken gayet rahatlamıştım. zaten 40 saniye sonrası tatlı bir uyku ameliyatımın daha gitmeden 4 saat olacağı söylendi, sanırım doktorun genel tarzı buydu. bu arada özel bir hastane/doktor eşliğinde ameliyatımı etkisinden çok çabuk çıktım ve mide bulantısı problemini asla yaşamadım. bence ameliyattaki en büyük sorun 4 saat boyunca o taş gibi masada ve buz gibi ameliyathanede öyle baygın bir şekilde yatmak. çıktığımda popomda inanılmaz bir ağrı hissediyordum ve zangır zangır titreyerek 3-4 saat hiçbir ağrı sızı vs hissetmedim sadece başım dönüyordu ve ağzım inanılmaz kurumuştu susamıştım. mide bulantımın olmaması için 4 saat boyunca hiçbir şey yiyip içemedim. sanırım ben kapalı ameliyat olduğum için yemek yemekte sıkıntı çekmedim en azından mercimek yemeğini birisi eşliğinde yiyebiliyordum. her saat başı 15 dakika boyunca gözlere ve alın bölgesine buz baskısı yaptık. işin en zorlu kısmı ise geceydi. hem anestezinin etkisi geçtikçe ağrılarınız başlıyor hem de oturur pozisyonda uyumak imkansız. ilk gün uykusuz bir geceye hazır olun. 2. günsizi hemen sabah gelip elinizde bir reçete ile taburcu ediyorlar. bence hiç ilk gece eve gidin diyenlere inanmayın çünkü o burnu ilk defa temizlemek ya da ağrı kesicilerle uğraşmak evde hiç de kolay olmayacak. benim ameliyattan sonra hiçbir morluğum ya da şişliğim yoktu. ikinci günün ortasında çok ufak minik morluklar başladı o da sadece göz kapaklarımda. doktorum 24 saatten sonra artık buz baskını önermediğini söyledi. burnumun içindeki dikişlerim sızlıyordu genelde ama onları da ağrı kesici ile halledebiliyordum. evde uyumak yine de hastaneye göre çok çok daha rahat oldu kendime göre bi çift yastık pozisyonu günnormalde bugün için size “en çok morarıp şişeceğiniz gün” diyecekler, haklılar. göz kapaklarım tüm gece ağlamışım gibi şişti ve üstü morarmaya devam etti. yine de yüzümün geri kalanında hiçbir morluk ve şişlik yoktu. ağrılarım ve dikişlerimin sızısı devam ediyordu. bunu söylediğim için üzgünüm ama ilk defa dişlerimi fırçaladım. çünkü ameliyattan sonra dişlerim bile ağrıyordu. ayrıca dudağımı açtığımda burnumda dikişlerim çok günen rahat uyuduğum gece ve en güzel uyandığım gündü. burnumda tamponların oluşuna ve onlar ile nefes almaya alışmıştım. sanırım benim burun içinde pek kanamam olmadığı için hiçbir zaman kan sızıntım ve aşırı tıkanmam olmadı. zaten ilk günden itibaren serum suyu ile burnumun içini temizliyordum. morluklarım yavaş yavaş geçmeye başlıyor ama şişlik için aynısını gün4. gün ile tamamen aynı geçti sadece morluklarım bayağı azaldı 6. günarkadaşım ziyaretime geldi, onunla saatlerce sohbet edebilecek gücüm vardı. en sert meyveleri bile yiyebildim, genel olarak heyecanlıyım çünkü yarın tamponlarım çıkıyor. tamponlarım çıkınca burayı tekrar editleyeceğim. ekleme 7. günümde tamponlarım çıktıktan sonra benim için tüm süreç bitmiş gibiydi. tamponlar çıkarılırken asla bir ağrı acı kanama vs olmadı. çıktığı andan itibaren koku ve tat duyum yeniden geldi. işte o gün gerçekten de “iyi ki ameliyat olmuşum.” dedim çünkü aldığım nefesin tarifi yok. oksijenden ciğeriniz yanıyor desem abartmış olmam ilk iş dışarıda güzel bir yemek yemek olmuştu. atel çıktı bantlar yenilendi ama bu sefer daha az dikkat çekici bir bantlama yapıldığı için sosyal hayatıma tekrar devam etmeye günbantlar da çıktı, doktor her şeyin gayet yolunda olduğunu söyledi, genel olarak neyin yasak olup olmadığından konuştuk ve düzenli kontroller ile sürece devam ediyordum. bugün itibarıyla neredeyse ameliyat olalı 65 gün falan oldu. bu süreçte tabii ki doktorun dediklerine uydum ama birkaç kere de kendi elim ile burnuma darbe yemedim desem yalan olur. bu aydan itibaren havuza ve denize girebiliyorum ki tatile gittim. sadece balıklama atlamak yasak tahmin edersiniz ki. ben süreci çok hızlı geçirdim gerçekten ama herkeste aynı süreci yaşayacak diye bir şey yok. burnumdaki ödem miktarı yok denilecek kadar az. sürekli burnumun şekli değişiyormuş gibi hissediyorum sadece. git gide küçüldüğünden çok eminim ama. son olarak diyeceğim şudur kievet başta o ağrılar, acılar vs bir pişmanlık hissi yaratıyor ama sonradan aynaya ya da bi fotoğrafa baktığın zaman eskisi gibi burnunda bir kusur bulamadığında “iyi ki” diyorsunuz. özellikle nefes kısmını söylemiyorum bile tahmin ediyorsunuzdur. ha bir de sonradan tıkanma yaşayan çok kişi olmuş ama benim burnumda herhangi bir tıkanma da olmadı. Lazerle Göz Ameliyatı Olanların Güncel Göz Sağlık Durumları Nasıl?
lazerle göz ameliyatı olanların güncel durumu