🌈 Yaşlılara Nasıl Davranmalıyız Maddeler Halinde

17bqk. Büyüklerimizin Yanında Nasıl Davranmalıyız, Anne Ve Babalarımıza Nasıl Davranmalıyız Anne ve babalarımızın bizim sahip olduğumuz en büyük değerlerdir. Onların desteği ile birlikte ayaklarımızın üstünde durmayı öğreniriz. Zamanla birlikte her konuda destek çıkarlar gerek maddi gerekte manevi ilgi gösterirler. Hayat tecrübeleri ile nasıl davranacaklarını biliyorlar. Büyüklerimize karşı daima iyi ve güler yüzlü davranmamız gerekir. Onların sözünü dinlemeli ve ders çıkarmalıyız. Saygılı davranıp onları kırmamalıyız. Yardımcı olup hayatlarını kolaylaştırmalıyız. Hürmette kusur işlenmemeli. Büyüklerimize emir verilmemeli rica edilmeli. Onlara saygısızlık hiç bir şekilde yapılmamalı. Büyüklerimizin yanında oturup kalkmamıza dikkat etmeliyiz. Büyüklerimiz geldiğinde ayağa kalkıp karşılamalıyız. Ayaklarımızı üst üste atmamalıyız. Küfür veya argo kelimelerden uzak durmalıyız. Başa dön tuşu Elektrik tasarrufu nasıl yapılır maddeler halinde 10 Şubat 2022 Yazarı 0 Elektrik tasarrufu nasıl yapılır maddeler halinde Elektrik tasarrufu nasıl yapılır maddeler halinde aşağıda sıralanmıştır. Elektrik tasarrufu sağlamak için ne gibi önlemler alınabilir? Evde elektrik tasarrufu nasıl yapılır? Kullanmadığınız lambaları mutlaka kapatın. Enerji verimliliği sağlayan elektronik aletler ve aydınlatma sistemleri kullanın. İhtiyacınız dışındaki elektrikli cihazların fişlerini… Yaşlılara nasıl davranılmalı? Peygamber Efendimiz yaşlılara nasıl davranırdı? İslam’ın yaşlılık dönemine ve yaşlılara bakışı...Yaşlılık Allah Teâlâ’nın fıtrî bir kanunu, hayat ağacının aldığı son şekildir. Çocukluk, gençlik, olgunluk, dönemi derken ömrü olan herkes kendini ihtiyarlık potasında buluverir. Artık insan bu devrede güçlülük yerine âcizlik, güzellik yerine çirkinlik, ilerleme yerine gerileme, sıhhat yerine hastalık gibi kaçınılmaz hallerle baş başa kalır. Kur’ân-ı Kerîm’de söz konusu duruma şöyle dikkat çekilmektedir “Sizi topraktan, sonra nutfeden sperma, sonra alâkadan yaratan, sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız -ki daha önce vefat edenler de vardır- ve belli bir vakte ulaşmanız için yaşatan O’dur. Umulur ki düşünürsünüz!” el-Mü’min, 40/67 “Sizi Allah yarattı. Sonra sizi vefat ettirecek, daha önce bilgili iken hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye sizden bazı kimseler ömrün en zayıf erzeli’l-ömr çağına kadar yaşatılacak. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir ve her şeye kâdirdir.” en-Nahl 16/70 Efendimiz de “Allahım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve cimrilikten... sana sığınırım.” Müslim, Zikir 50 “Allahım!... İhtiyarlığın bunaklığına erzeli’l-ömr düçar olmaktan sana sığınırım.” Bûhârî, Cihad, 25 dualarıyla ihtiyarlığın bu müşkil hâlinden Allah’a iltica etmiştir. Doğrusu, tarih boyunca insan anatomisiyle uğraşan birçok âlim ve doktor, yaşlılığı ortadan kaldırmak veya en azından onu asgarî düzeye indirmek için çok uğraşmışlar, ancak buna muvaffak olamamışlardır. Günümüzde bir takım estetik ameliyat ve tedavilerle vücutta yüzeysel bir iyileştirme yapılabiliyorsa da, bedendeki çöküşün ve ömür ağacının kurumasının önüne geçilememektedir. Nitekim Fahr-i Kâinât da bu duruma şöyle vurgu yapmaktadır “Ey Allah’ın kulları tedavi olunuz! Zira Allah Teâlâ ihtiyarlık hariç her hastalığın bir şifasını yaratmıştır.” Ebû Dâvûd, Tıb, 1; Tirmizî, Tıb, 2 Ömrü olan herkes yaşlanacağına göre insanoğlu, ihtiyarlık gelmeden önce sâlih ameller yapmak suretiyle hayat sermayesini şuurlu bir şekilde kullanmayı bilmelidir. Zira hadis-i şerifte, kemal yaşına erdikten sonra dünya hayatı sona erenlerin, yapamadıkları iyilikler sebebiyle ilâhî huzurda bahanelerinin kalmayacağı şöyle ifade edilmiştir “Allah Teâla altmış yıl ömür verdiği kişinin mazeret gösterme imkânını ortadan kaldırmıştır.” Buhârî, Rikâk, 5 YAŞLILARIN SEVME KONUSUNDA GENÇ KALDIĞI İKİ ŞEY Ayrıca insanoğlu yaşlanıp, vücudu yıpransa da iç dünyasındaki ebediyet arzusu bâkîdir. Nefsâniyetin mayasında fâniliğe isyan vardır. Allah Resûlü “İhtiyarın kalbi iki şeyi sevme hususunda gençtir. Bunlar, çok yaşama ve mal sevgisidir.” Müslim, Zekât, 113, 114 buyurmaktadır. İblis de Hz. Âdem’i kandırmak için fıtratıntaki ebedîlik duygusunu istismar etmiştir. Zira “Şeytan ona Ey Âdem! Sana ölümsüzlük ağacını ve yok olmayacak bir mülkü göstereyim mi?» diye vesvese vermiştir.” Tâhâ 20/120 Aslında insan ihtiyarlayınca diğer kuvvet ve hisler gibi dünya sevgisi ve uzun yaşama düşüncesinin de gerilemesi gerekir. İşin aksine tecelli etmesi kişinin içindeki bekâ duygusuyla yakından alakalıdır. Ancak ebedî hayatın yaşanacağı ahirete hazırlıklı olanlar için ölüm; ruhun kafesten kurtularak lâhutî âleme uçması ve dünya meşakkatlerinden sıyrılması demektir. İhtiyarlık ise bu vuslat halinin son basamağıdır. PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN YAŞLILARA MUAMELESİ Yaşlıların toplum içindeki konumlarını İslâmî duyarlılıkla değerlendirdiğimizde onlara bir çocuktan daha fazla itina göstermememiz lazımdır. Buna göre yaşlıların incelmiş duyguları rencide edilmemeli, yaşlılıktan dolayı vuku bulabilecek bir takım halleri hoş karşılanmalı ve onların hayır duaları alınmalıdır. Ayrıca, pîr-i fânilerin varlığının, rızkımızın genişlemesine vesile olduğu, bela ve musibetlere karşı birer kalkan vazifesi gördüğü unutulmamalıdır. Efendimiz şöyle buyurmuştur “Zayıf ve düşkünlerinize dikkat ediniz! Zira siz ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız.” Ebû Dâvûd, Cihâd, 69 “Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen bebekler ve otlayan hayvanlar olmasa idi üzerinize bela ve azap yağardı.” Heysemî, X, 227 Bu nedenle yaşlı kimselerin varlıklarına tahammül edememek, onlardan tiksinmek, bir an önce ölmelerini arzu etmek gibi menfi tavır ve düşüncelerin İslâm ahlâkında yeri yoktur. Dolayısıyla gerçek mü’minin çevresindeki yaşlıları, hele hele ihtiyar peder ve validesini tahkir edecek davranışlarda bulunması, onları huzur evi adıyla açılmış kimsesizler yurduna bırakması düşünülemez. Aksine onların huzur içerisinde hayatlarını devam ettirebilmeleri için imkân nisbetinde yanı başlarında hizmetlerine koşturması gerekir. Dolayısıyla bugünün genci -Allah ömür verirse- kendisi de yaşlanacak ve yaptığı hizmetin karşılığını mutlaka görecektir. Efendimiz buyuruyor ki “Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lutfeder.” Tirmizî, Birr, 75 Bir başka hadîs-i şerîfte de saçı sakalı ağarmış pîr-i fâni Müslümana saygı göstermenin Allah Teâlâ’ya duyulan saygı ve tazimden ileri geldiği ifade edilmektedir. Ebû Dâvûd, Edeb, 20 Bunun yanında Resûlullah gerek dünyevî gerekse uhrevî hususlarda ihtiyarlara daima kolaylık sağlanmasını tavsiye etmiştir. Malum olduğu üzere namazı çok uzatan imamı uyarırken yaşlı kimselere şöyle atıfta bulunmuştur “Sizden biriniz, insanlara namaz kıldırdığı zaman, hafif tutsun. Çünkü onların arasında zayıf, hasta ve yaşlılar vardır...” Buhârî, İlim, 28 Yine Enes bin Mâlik’in nakline göre, bir gün Hz. Peygamber’i görmek isteyen yaşlı bir adam gelmişti. Ahâli ona yol açmakta ağır davranmıştı. Bunun üzerine Nebiyy-i Muhterem “Küçüğümüze merhamet etmeyen büyüğümüze hürmet göstermeyen bizden değildir.” buyurdu. Tirmizi, Birr, 15 Ayrıca Mekke’nin fethinde Hz. Ebûbekir yaşlı babası Ebû Kuhâfe’yi Müslüman olmak için Hz. Peygamber’in huzuruna getirince, Resûlullah “– Şu ihtiyarı buraya kadar yormayıp evinde bıraksaydın ben onu ziyaret ederdim.” buyurdu. Hz. Ebûbekir ise – Onun size gelmesi daha uygundur, diye cevap verdi. İbn Hişâm, IV, 25 Efendimiz’in ihtiyar Ebû Kuhâfe’ye olan bu nazik davranışı Hz. Ebûbekir’e karşı iltifatının yanında yaşlı insanlara duyduğu saygının bir ifadesi olarak görülmelidir. Diğer taraftan Nebiyy-i Ekrem savaş için gönderdiği mücahitlerine tavsiyede bulunurken, kadınlar ve çocuklar yanında ihtiyarlara da dokunmamalarını emretmiştir. Vâkidî, Meğâzî, II, 758 Kaynak Üsve-i Hasene 2, Erkam Yayınları İslam ve İhsan Giriş Tarihi 1825 Son Güncelleme 1825 Türkiye'yi yasa boğan Elazığ'daki depremin ardından birçok konu da merak edilmeye başlandı. Bunların başında, 'Deprem anında ne yapmalıyız, nasıl korunmalıyız?' sorusu geliyor. Zira, hiç beklenmedik bir anda gerçekleşen sarsıntılar neticesinde panik ve stres duyguları yükselmekte ve bu da yapılmaması gereken davranışların yapılmasına neden olabilmektedir. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AFAD tarafından yayınlanan bilgilendirme metni ile deprem öncesi, sırasında ve sonrasında yapılması, yapılmaması gerekenler tek tek açıklanmıştır. Peki, deprem anında ne yapılmalıdır, nasıl davranılmalıdır? İşte, bilgiler... Elazığ'da gerçekleşen şiddetindeki deprem neticesinde arama kurtarma çalışmaları devam ederken, milyonlarca vatandaş tarafından da çeşitli konular araştırılmaya başlandı. Bunların başında, 'Deprem anında ne yapılmalı, nasıl davranılmalı?' sorusu geliyor. Aniden gerçekleşen sarsıntıların ardından stres ve panik duygusu yükselmekte, bu da yapılmaması gereken davranışların yapılmasına neden olabilmektedir. AFAD AÇIKLADI DEPREM ANINDA YAPILMASI VE YAPILMAMASI GEREKENLER Tam bu noktada, deprem öncesi gerekli tedbirleri alarak nasıl davranılacağı bilmek önem arz etmektedir. Peki, deprem anında ne yapmalıyız, nasıl korunmalıyız? İşte, AFAD'ın konuya yönelik bilgilendirme metni... DEPREM ÖNCESİ ALINACAK ÖNLEMLER Yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir. Kaygan ve ovalık bölgeler iskana açılmamalıdır. Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere yapılmamalıdır. Yapılar deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmelidir. Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun olarak İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır. Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır. Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır. Mevcut binaların dayanıklılıkları arttırılmalıdır. Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır. Bu önlemlerin yanı sıra, yapısal olamayan, yani binadan değil de eşyalardan kaynaklanacak hasarlardan korunmak için günlük kullandığımız eşyalarımızın ev içerisine yerleştirilmesinde aşağıda sayılan önlemleri almalıyız Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemeleri kayarak düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitlenmelidir. Soba ve diğer ısıtıcılar sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitlenmelidir. Dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyaları birbirine ve duvara sabitlenmelidir. Eğer sabitlenen eşya ve duvar arasında boşluk kalıyorsa, çarpma etkisini düşürmek için araya bir dolgu malzemesi konulmalıdır. Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazlar bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde duvar ve pencerelerden yeterince uzağa ve kanca ile asılmalıdır. İçinde ağır eşyalar bulunan dolap kapakları mekanik kilitler takılarak sıkıca kapalı kalmaları sağlanmalı. Tezgah üzerindeki kayabilecek beyaz eşyalarımızın altına metal profil koyarak bunların kayması önlenmelidir. Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeler düşmeyecek bir konumda sabitlenmeli ve kırılmayacak bir şekilde depolanmalıdır. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler konulmalıdır. Rafların önüne elastik bant ya da tel eklenebilir. Küçük nesneler ve şişeler, birbirlerine çarpmayacak ve devrilmeyecek şekilde, kutuların içine yerleştirilmelidir. Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirilmelidir. Binadan acilen çıkmak için kullanılacak yollardaki tehlikeler ortadan kaldırılmalı, bu yollar işaretlemeli, çıkışı engelleyebilecek eşyalar çıkış yolu üzerinden kaldırılmalıdır. Geniş çıkış yolları oluşturulmalıdır. Dışa doğru açılan kapılar kullanılmalı, acil çıkış kapıları kilitli olmamalıdır. Acil çıkışlar aydınlatılmalıdır. Karyolalar pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına konulmamalı, karyolanın üzerinde ağır eşya olan raf bulundurulmamalıdır. Tüm bireylerin katılımı ile evde, iş yerinde, apartmanda, okulda "Afete hazırlık planları" yapılmalı, her altı ayda bir bu plan gözden geçirilmelidir. Zaman zaman bu plana göre nasıl davranılması gerektiğinin tatbikatları yapılmalıdır. Bir afet ve acil durumda eve ulaşılamayacak durumlar için aile bireyleri ile iletişimin nasıl sağlayacağı, alternatif buluşma yerleri ve bireylerin ulaşabileceği bölge dışı bağlantı kişisi ev, işyeri, okul içinde, dışında ve ya mahalle dışında belirlenmelidir. Önemli evrakların kimlik kartları, tapu, sigorta belgeleri, sağlık karnesi, diplomalar, pasaport, banka cüzdanı vb. kopyaları hazırlanarak su geçirmeyecek bir şekilde saklanmalı, ayrıca bu evrakların bir örneği de bölge dışı bağlantı kişisinde bulunmalıdır. Bina yönetimince önceden belirlenen, mesken veya işyerinin özelliği ve büyüklüğüne göre uygun yangın söndürme cihazı mutlaka bulundurulmalı ve periyodik bakımları da yaptırılmalıdır. Bu cihazlar; Kolayca ulaşılabilecek bir yerde tutulmalıdır. Yeri herkes tarafından bilinmelidir. Duvara sıkıca sabitlenmelidir. Her yıl ilgili firma tarafından bakımı yapılmalıdır. Bir kez kullanıldıktan sonra mutlaka tekrar doldurulmalıdır. Binalarda asansörlerin kapı yanlarına "Deprem Sırasında Kullanılmaz" levhası asılmalıdır. DEPREM ANINDA YAPILMASI GEREKENLER DEPREM ANINDA BİNA İÇERİSİNDEYSENİZ; Kesinlikle panik yapılmamalıdır. Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır. Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır. Baş iki el arasına alınarak veya bir koruyucu yastık, kitap vb malzeme ile korunmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir. Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN Düşmemek için sabit bir yere TUTUN Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır. Balkona çıkılmamalıdır. Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır. Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır. Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır. Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır. Tekerlekli sandalyede isek tekerlekler kilitlenerek baş ve boyun korumaya alınmalıdır. Mutfak, imalathane, laboratuar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır. Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir. Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir. Okulda sınıfta ya da büroda ise sağlam sıra, masa altlarında ve ya yanında; koridorsa ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır. Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır. DEPREM ANINDA AÇIK ALANDAYSANIZ; Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır. Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir. Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır. Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır. Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır. DEPREM ANINDA ARAÇ KULLANIYORSANIZ; Sarsıntı sırasında karayolunda seyir halindeyseniz; Bulunduğunuz yer güvenli ise; yolu kapatmadan sağa yanaşıp durulmalıdır. Kontak anahtarı yerinde bırakılıp, pencereler kapalı olarak araç içerisinde beklenmelidir. Sarsıntı durduktan sonra açık alanlara gidilmelidir. o Araç meskun mahallerde ya da güvenli bir yerde değilseağaç ya da enerji hatları veya direklerinin yanında, köprü üstünde vb.; durdurulmalı, kontak anahtarı üzerinde bırakılarak terk edilmeli ve trafikten uzak açık alanlara gidilmelidir. Sarsıntı sırasında bir tünelin içinde iseniz ve çıkışa yakın değilseniz; araç durdurulup aşağıya inilmeli ve yanına yan yatarak ayaklar karına çekilip, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. ÇÖK-KAPAN-TUTUN Kapalı bir otoparkta iseniz; araç dışına çıkılıp, yanına yan yatarak, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. Yukarıdan düşebilecek tavan, tünel gibi büyük kitleler aracı belki ezecek ama yok etmeyecektir. Araç içinde olduğunuz takdirde, üzerine düşen bir parça ile aracın içinde ezilebilirsiniz. METRODA VEYA DİĞER TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDAYSANIZ Gerekmedikçe, kesinlikle metro ve trenden inilmemelidir. Elektriğe kapılabilinir veya diğer hattan gelen başka bir metro yada tren size çarpabilir. Sarsıntı bitinceye kadar metro ya da trenin içinde, sıkıca tutturulmuş askı, korkuluk veya herhangi bir yere tutunmalı, metro veya tren personeli tarafından verilen talimatlara uyulmalıdır. DEPREM SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER KAPALI ALANDAYSANIZ; Önce kendi emniyetinizden emin olun. Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin. Depremlerden sonra çıkan yangınlar oldukça sık görülen ikincil afetlerdir. Bu nedenle eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın. Hemen binayı terk edin. Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin. Yerinden oynayan telefon ahizelerini telefonun üstüne koyun. Acil durum çantanızı yanınıza alın, mahalle buluşma noktanıza doğru harekete geçin. Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla size yapılacak uyarıları dinleyin. Cadde ve sokakların acil yardım araçları için boş bırakın. Her büyük depremden sonra mutlaka artçı depremler olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşir ve büyüklükleri azalır. Artçı depremler hasarlı binalarda zarara yol açabilir. Bu nedenle sarsıntılar tamamen bitene kadar hasarlı binalara girilmemelidir. Artçı depremler sırasında da ana depremde yapılması gerekenler yapılmalıdır. AÇIK ALANDAYSANIZ; Çevrenizdeki hasara dikkat ederek bunları not edin. Hasarlı binalardan ve enerji nakil hatlarından uzak durun. Önce hemen yakın çevrenizde acil yardıma gerek duyanlara yardım edin. Sonra mahalle toplanma noktanıza gidin. Yardım çalışmalarına katılın. Özel ilgiye ihtiyacı olan afetzedelere -yaşlılar, bebekler, özürlüler- yardımcı olun YIKINTI ALTINDA MAHSUR KALDIYSANIZ; Paniklemeden durumunuzu kontrol edin. Hareket kabiliyetiniz kısıtlanmışsa çıkış için hayatınızı riske atacak hareketlere kalkışmayın. Biliniz ki kurtarma ekipleri en kısa zamanda size ulaşmak için çaba gösterecektir. Enerjinizi en tasarruflu şekilde kullanmak için hareketlerinizi kontrol altında tutun. El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer, gaz tesisatlarına, zemine vurmak suretiyle varlığınızı duyurmaya çalışın. Sesinizi kullanabiliyorsanız kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışınız. Ancak enerjinizi kontrollü kullanın. yaşlılar Doğumdan ölüme kadar bir yaşam süreci vardır bu zamanlar içersinde bebek, çocuk, genç, orta yaş ve yaşlılık olarak dönemlerden geçeriz. Dünyamız tarihi boyunca milyarlarca insanı tiyatro sahnesi gibi herkese rol vermiştir. Ülkelerin yaşam ortalamasına göre değişiklik gösterebiliyor. Yaşlılar büyüklerimiz olduğundan dolayı bizler gibi sağlıklı ve dinç değillerdir onlara karşı bir takım sorumluluklarımızın olduğunu bilmemiz gereklidir. Yaşlanan insanlar görevlerini yapmış olurlar onların beklediği tek bir şey varsa oda ölüm olmaktadır. Ülkemizde yaşlı insanlara karşı yeterince yardımcı olunmadığı gibi toplum içersinden dışlanmaktadır. Onları aramıza dahil ederek tecrübelerinden faydalanabiliriz. Sözlerini dinlememiz gerekiyor bir yaşam tecrübesi vardır. Saygı ve sevgi içersinde hiçbir zaman kusur işlenmemesi gerekli olur. Onların en büyük sorunlarından biriside yalnızlık olacaktır kimselerin farkına varmamasıdır. Büyüyen çocuklardan onlara bakmayıp ilgilenmemesi ile başlar. İhtiyaçları karşılanması gereklidir sıklıkla ilgi gösterilmesi lazımdır. Büyüklerimize karşı devamlı ilgili olup onların hayır duasını almamız gerekir. İyi davranmalıyız nasıl bizler için fedakar bir aile olduysa öyle olması lazım. yaşlılar Başa dön tuşu

yaşlılara nasıl davranmalıyız maddeler halinde