⛳ 3 Yaş Çocuğunu Kreşe Alıştırma

HaberlerSağlık Çocuklar kreşe kaç yaşında başlamalı? ABONE OL. Çocukların kreşe başlama yaşı konusunda ailelere uyarı! 11.09.2017 - 11:32 Güncelleme: 11.09.2017 - 11:40. Babamızınaldığı ani bir kararla güzel kızım kreşe başladı. Babamızla aynı fikirde değildim çocuğun kreşe başlama yaşı minumum üç buçuk olmalıydı. Anasayfa; Hakkımızda Çocuğunuza kararsızlığınızı hissettirmeyin. Çocuğunu bir kreşe yazdırmak isteyen aileler kurumu gezmeye giderken çocuğu yanlarında KızÇocuklarına Tesettürü Nasıl Sevdirebiliriz? (Ümmü Seyyaf'tan) Esasen adaletsizlik yapmak istemezdim. Sıradaki konumuz çocuklarda mahremiyet üzerine idi anket sonuçlarına göre. Ama Sultan Hanım’ın özel isteği üzerine bu konuyu öne almak istedim. Uzun zamandır istiyordu Sultan Hanım ama ben zaten bilgisayar başına hiç oturamadığım için diğer Diğermarka Kadın İç Giyim çeşitli renk 24-36 Ay beden 3 yaş tuvalete alıştırma külodu #yenidoğan #hastaneçıkışı #zıbın #badi #battaniye #altüsttakım #bebektakımı #kanguru #çanta #ağızmendili #tulum #bebektulumu #havlu #çorap #önlük #keşfet #keşfetteyiz #yelek #indirimliürünler #nevresimtakimi #bebektulum #slopet #etaminhavlu #bornozseti #çorap Sizden birçok bilgiyi öğrenmeniz ve emzirme konusunda danışmalık yapabilmeniz için birçok alıştırma ve klinik uygulama yapmanız istenecek. Kursu ilgi çekici ve keyifli bulacağınızı umut ediyoruz. Öğrendiğiniz beceriler bundan sonra anne ve bebeklerle olan çalışmalarınızda onlara daha çok yardımcı olmanız ve Olağanüstübir durum söz konusu değilse; çocukları 2,5 -3 yaşından önce aile ortamından ayırmamalı ve okul öncesi kuruluşlara kaydettirme kararı aceleyle verilmemelidir. Çünkü böyle yeni ve Alıştırmakülodu 2 yaş GittiGidiyor'da! alıştırma külodu 2 yaş modelleri, alıştırma külodu 2 yaş özellikleri ve markaları en uygun fiyatları ile GittiGidiyor'da! eyGbkEm. Sonbahar ile birlikte anne babaların da okul telaşları başlıyor. Çocuğu hali hazırda okula giden ebeveyinler için bu bir rutin olsa da okul hayatı ile yeni tanışacaklar için büyük bir heyecan. Neden çoğu zaman çok kolay geçmez bu süreç? Muhtemelen bilinmeyenin verdiği endişeden. İnsanı en rahatsız eden şeylerin başında belirsizlik gelir. Hiç sevmeyiz bilinmeyeni. Kendimiz güvende hissedemeyiz. Bu nedenle her yeni başlangıç sonraki adımları atıp yavaş yavaş yeni yolu tanıyıncaya kadar bir stres ve telaş yaşatır bize. Sonra bir bakmışız ki zaman geçmiş, yaz gelmiş, yeni bir yılın hazırlıkları bu yeni düzen ve sorumluluklar?En rahat ve gamsız aile için bile bu yeni düzen eski bir sayfayı kapattığı ve yeni bir sorumluluklar getirdiği için kaygılıdır. Kendimden biliyorum Kreşe başlayan çocuk ile birlikte evde de yepyeni bir düzen başlayacaktır. Belki de ilk başta sadece birkaç saat evden anneden ayrılacak olsa da bu ayrılığın etkisi büyük olur! Öyle ki belki de tüm eğitim hayatı boyunca farklı okullara, farklı diyarlara kanatlanmadan önceki ilk kanat çırpışıdır defa kreşe başlayacak bir çocuk için anneden ve evden ayrılma kaygısı başlı başına çok önemli bir konu. Hayatın ilk yıllarındaki bu dönem doğru yaşanılamazsa beraberinde çok büyük sorunları da getirebiliyor. “Ayrılık anksiyetesi” yazısını mutlaka 3 yaşında yuva ile tanışan bir çocuk aslında yeni yeni sosyal beceriler kazanma dönemine girmiş oluyor. Uzmanlar eğer evde çocuğun bakımını üstlenecek biri varsa bu dönemden önce yuvaya başlatılmasını önermiyor. Hatta ilk çocuk ise evdeki dönem 4 yaşına kadar da uzatılabiliniyor. Diyelim ki başlatmaya karar verdiniz çocuğunuzu. İlk soru Hangi kreşe gidecek? Bu tamamen kişiden kişiye değişse de ben tecrübelerime dayanarak en önemli kriterlerimi sıralamak istiyorum. Eve yakın olmalı. Çünkü çocuğun yuvaya götürüp getirmek ilk dönemlerde hatta belki de tüm süreç boyunca anne baba tarafından yapıldığı için , ne kadar kısa mesafe ise o kadar rahat geçiyor. Yoldaki uzun süreler hem sizi hem de çocuğunuzu strese sokabilir. Ayrıca gün içerisinde hemen kreşe gitmeniz gereken durumlar olabileceği için yakınlık çok önemli. İş yerinize çok yakın bir kreş de diğer bir iyi alternatif. Sakın çok ünlü çok iyi diye uzaklarda bir yere başlatıp sonradan pişman olacağınız bir strese kendinizi iyi kreş referanslı bir kreştir. Bence orayı en iyi tanımanın yolu daha önce çocuğunu göndermiş bir anne bulup konuşmak. Eksilerini de artılarını bilerek ve müdürün okulda ne kadar süredir çalıştığına bakın. Eğer uzun süre çalışmış personel yoksa o kreşe güvenmeyin. İstikrar huzurlu bir okul ortamı için ve hijyen. Sınıfların, yemekhanenin ve tuvaletlerin temizliğini kontrol edin. Ama bunu saplantılı bir kontrole çevirmeyin. Devlet okulunda okumuş bir çocuk olarak söylüyorum Evinizdeki hijyeni hiçbir yerde bulamayacaksınız ve bu arayış size huzursuzluktan başka bir şey getirmeyecek. Dış dünya böyle Bazı yuvalar kendi yemeklerini kendi mutfaklarında pişiriyorlar. Bazıları ise bir Catering firmasıyla anlaşmalı. Okulun yemek politikasını öğrenin. Zaten o yaşlarda çok yemek seçen çocukların soğuk ve yağlı servis edilen yemeği yememesi çok tasarımından, sınıfların güzelliğinden, derslerin çeşitliliğinden çok daha önemlisi sınıf öğretmenidir. 2 kızımda da yaşadığım şey şu oldu. Çocuk güvenebildiği, bağlanabildiği, onu farkeden, duygularını anlayan ve güler yüzlü birini istiyor. Böyle bir öğretmen ile okulun ortamına hiç bakmaksızın çocuğunuzun mutlu olacağından emin olabilirsiniz. Gerisi sadece teferruat..Çocuğun Kreşe Alışmasına Yardımcı Olacak Birtakım İpuçlarıMinikleri kreş fikrine önceden alıştırmak gerekir. Eğer evde kendinden büyük abla/abi yoksa okul kavramı çocuğa korkutucu gelebilir. Ama “oyun” bildiği bir kavram olduğu için “oyun oynamaya gideceksin” ya da “çocuklar için oyun evi var, senin yaşında arkadaşların olacak, beraber oyunlar oynayacaksınız” gibi cümleyi çocuk rahatlıkla tanımlayabilir. Örneğin ben büyük kızımda hep oyun oynama ve çok sevdiği için de resim yapma fikri üzerinde durmuştum. “Oyun evinde o kadar çooook güzel resim malzemeleri ve rengarenk parıltılı kağıtlar varmış ki Mina, inanamazsın! Ne kadar şanslısın bir sürü güzel faliyet yapabileceksin” gibi.. Burada önemi olan çocuğun ilgisi olan ve sevdiği şeyler üzerinden küçük kızım ablasından dolayı zaten okul fikrine çok alışkındı. Hem özeniyordu hem de onu taklit etmek istiyordu. O yüzden Ela’da farklı bir motivasyon kaynağı başlamadan mutlaka beraber okuluna gidin. Sınıfları gezin, öğretmeniyle tanışın. 1 saat kadar beraber zaman geçirin. Birçok kreş ve yuva da artık bu alıştırma sürecini uygulamaya hafta her gün 1-2 saat beraber gidin. Çocuğunuz öğretmeni ile beraber okula alışmaya başlarken siz de okulda onu bekleyin. Sizin orada olduğunuzu bilmesi korkmamasını sağlayarak onu keşfetmeye itecek. Daha sonra yavaş yavaş bu süreyi arttırarak 1 haftanın sonunda onu öğretmeniyle bırakmayı deneyebilirsiniz. Bu süre kimi çocuk için 2-3 gün iken kimi çocuk için daha uzun olabiliyor. Endişe etmeden sabırla bir süre sonra okula gitmek istememeye başlarsa ya da çok ağlıyorsa bir gün gönderip bir gün evde kalmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde okulu hergün gitmek zorunda olmadığını düşünecek ve okulu "zorunlu bir rutin" olarak algılamayacaktır. Bir süre sonra düzenli gitmeye başladığını saatlerinin ayarlanması da bu yaşlarda çok önemli. Eğer geç yatmaya alışkın bir çocuksa ve sabah erken saatte okula gidecekse mutlaka 1-2 hafta öncesinden uyku düzenini oluşturun. Sabah yorgun olduklarında isteksiz ve huysuz olabiliyorlar Okul çıkışında eğer imkanınız varsa beraber keyif alabileceğiniz şeyler yapın. Parka gidin, dondurma yiyin, markete uğrayın. Bu da alışmasını yepyeni dönem nasıl başlarsa başlasın sonunda aileniz ve çocuğunuz için herşeyin güzel olacağına inanın. Sevginin, ilginin ve sabrın ulaşamayacağı mutluluk yoktur. Uyku, çocukların gelişiminde beslenme kadar önemli olan bir unsurdur. Bebeklerin zihinsel ve bedensel gelişimi için kesintisiz ve kaliteli uyku oldukça önemlidir. Bir çocuğa doğru uyumayı öğretirseniz uykuyu sevecek ve zorluk çıkarmayacaktır tek bilmesi gereken nasıl uyuyacağını biliyor olmasıdır. Tüm ebeveynlerin çocukları kaç yaşında olursa olsun sahip olmaları gereken özelliklerden en başındakiler sabır ve bilinç olmalıdır. Sürekli sabırlı olmak ve bunu devam ettirebilmek elbette kolay değildir ama çocuklarımıza karşı ne kadar bilinçli ve sabırlı davranırsak doğru davranışlarla karşılığını alacağımızdan emin olabilirsiniz. Bu sabır ve bilinç uyku konusu içinde geçerlidir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki maalesef çocuklarımız yeteri kadar uyumuyorlar ve çok geç saatlerde yatıyorlar. 3-5 yaş aralığındaki çocukların bir çoğu maalesef den sonra yatıyorlar, bu onlar için geç bir saattir. Bir çok ebeveyn çocuklarının 3 yaşından sonraki uyku direnmelerine nasıl davranmaları gerektiğini bilemez ve çıkmaza düşebilirler. Bu dönemde çocuk artık korunaksız yatağa geçtiği ve konuşarak kendini ifade ettiği için onları uyutmak daha da zorlayıcı olmaya başlamıştır ve saatlerinizi alıyor olabilir. Aslında yapılması gereken en önemli şey sabırlı ve tutarlı çok akıllıdırlar. Hangi taleplerinin yerine getirileceğini bilir, onlar üzerine yoğunlaşırlar “Bir bardak daha su istiyorum”, “Bir masal daha anlat”, “Anne sen git babam gelsin”, “Üstümü ört”, “Tuvalete gideceğim”, “Sırtımı sıvazla”,”Bir ninni daha söyle”, “Kulağına bir şey söylemeliyim”, gece boyu bahaneler bitmeden devam edebilir ve uykunuzu bölüp gecenizi kabusa çevirebilir. Çocuklarımızı kontrol etmek ebeveynlerin görevidir eğer sizin evinizde böyle değilse işler değişmelidir. Evde patron küçük çocuğunuz olmuşsa işlerin değişme zamanı gelmiş uyku konusunda gereksiz şeyler üzerinde ısrarcı olmalarına izin verilmemelidir. Bu gücü onlara verirseniz, bunu kullanacaklardır. Durum hızla kontrolünüzden 4 yaşındaki Nehir doğduğu günden beri doğru uyumayı öğrenememiş, hep anne desteğiyle uyutulmuş ve uykuyu sevmediğini söylüyor. Uykuyla ilgili tüm kontrolü ele geçilmiş ve uyku zamanında evdekilere her istediğini yaptırıyor. Anne tüm gece beraber uyuyalım hayır cevabını alınca anne yanımda yat, bir bardak su içmeliyim su gelince hayır bu benim bardağım değil bundan içmem. Anne dışarıdan sesler geliyor kapı çalıyor türlü türlü bahaneler uykuya dalması saatleri buluyor. Gece tuvalet ihtiyacını karşılamak için uyandığında tekrar uyumak istemiyorum anne kucağında yatmak istiyorum… tüm kural koyucu burada Nehir olmuş ve ipler onun elinde gece boyu evde kimseye kesintisiz rahat bir uyku uygun limitler koymak zorundalar ve bu koyulan kurallarda tutarlı olmak şarttır. Ancak bazen anne-babalar çocuğun ısrarlarına ve ağlamalarına dayanamayıp suçluluk hissederek kontrolü çocuğa verirler. Kurallara tam bağlı kalırsak çocuk ağlamayı bırakacak ve uyumayı tercih edecektir. Kısa sürede çocuğumuz uyusun diye her istediğini yapar ve sınırlamalar koymazsak büyük ihtimalle uzun vadede uyku sorunlarıyla karşılaşır ve kendimizi içinden çıkılamaz bir durum içinde bulabiliriz. Tabi ki kural koymak zor iştir. Çok sert davranmak, çok yumuşak olmak kadar tehlikelidir. Çocuğunuza uygun olan davranış biçimini seçin ve bu günden güne yada gece, gündüz değiştirmeyin. Bazı ebeveynler kolay kural koyarken bazıları gündüz başarılı olurlar ama gece yoruldukları ve bir an önce uyumak istedikleri için çabuk pes ederler. Unutulmamalıdır ki kural koymak çocuk yetiştirmenin bir parçasıdır ve çocuğunuzu bu yolla korur ve yetiştirirsiniz. Doğru koyulan kuralları çocuğunuz kendi yararına olduğunu bir şekilde anlayacak ve bunu onun için yaptığınızı ve sevginizin bir parçası olduğunu bu yaş grubundaki çocuklarımıza nasıl yaklaşmamız gerekir. Onlarla ortak yol bulmak ve uyku konusunda her iki tarafı memnun etmek şarttır. Öncelikle çocuklarımızla uyku öncesi kaliteli paylaşımlar yapmalıyız hele ki çalışan ebeveynlerseniz mutlaka uyku öncesi karşılıklı paylaşımlarımız olmalıdır. Beraber sevdiği bir yapboz yapabilir, yeni aldığı boyama kitabını onunla büyük bir zevkle boyayabilir yada ailece kart bulmaaynı hayvan eşlerini bulma oyunu oynayabilirsiniz. Böylelikle çocuğumuzu uyku öncesi yavaş aktivitelere yönlendirmiş ve uykuya geçişinin daha kolay olmasını sağlayabiliriz. İkinci aşamamız uyku rutinlerimizin başlaması olacaktır bunun için dişler fırçalanır, el yüz yıkanır ve odaya geçilir. Özellikle 3 yaşından sonra çocuğumuz artık bir bireydir ve önemsenmek fikrinin sorulmasına ihtiyacı duyar. Yatağının üstüne iki farklı pijama koyup bugün hangisini giymek istediğini seçeceği hikaye kitabını okuyabilir, hazırlanırken rahatlatıcı uykuya hazırlayıcı müzikler dinleyebiliriz. Ama yatağa girdikten sonra hikayemiz bitmiş olmalı ve tabi ki müzikte. Çocuğunuz uyuyana kadar yanında olabilir yada ara ara onu kontrol etmeye geleceğini söyleyip güven verip odasından çıkabilirsiniz. Uyumayı redderse ve odasından çıkıp yanınıza gelirse asla kendi yatağınıza almayın yada salonda zaman geçirmesine müsaade etmeyin. Artık uyku saatidir ve uyuması gerektiğini öğretmeliyiz. Çocuk yatakta kalır ve doğru yaklaşımlar uygulanırsa zamanla uyumayı öğrenecek ve devam GERGER AKINAL0-5 Yaş Uyku Bu hafta ne yazık ki, 3 yaşındaki bir çocuğun kreş servis aracında unutularak ölümüne ağladık. Sorumlulara cezalar adli mercilerin işi ama o anne ve babanın acısını, anne ve baba olan milyonlarca kişi hissetti. Özellikle de çocuğunu çeşitli 'mecburiyetler' sebebiyle kreşe göndermek zorunda olanlar... Evet, minicik çocuğunu sadece fiziki şartlarına bakıp, birilerine emanet etmek.... Bir anne için hiç kolay değil. Evet, hiçbir mecburiyeti olmadığı halde çocuğunu 'sosyalleşsin' diye, yüzme ya da yabancı dil öğrensin diye kreşe gönderen anneler yok mu?! Elbette var ve ne yazık ki sayıları hiç de az değil. Böyle düşünen annelerin de var bir bildiği ama biz bu konuda bir uzmana danışalım istedik. Çocuklarımızı kaç yaşında kreşe gönderelim? Nelere dikkat edelim? Bunlara dikkat etmezsek ne olur? Bütün bu sorulara, Medical Park Gebze Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Seydi Battal Gölgeli cevap verdi. Gölgeli "Küçücük çocuklar kendini ifade edemezken kreşe gitmemeli. Onun ihtiyacı kreş ortamı değil, aile ortamıdır" dedi ve görüşlerini sıraladı. ASIL İHTİYACI AİLESİ Olağanüstü bir durum söz konusu değilse; çocukları 2,5 -3 yaşından önce aile ortamından ayırmamalı ve okul öncesi kuruluşlara kaydettirme kararı aceleyle verilmemelidir. Çünkü böyle yeni ve kalabalık bir hayata henüz hazır olmayan küçük bir çocuğun ihtiyacı öncelikle kreş değil, aile ortamıdır. Yeterli fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve toplumsal olgunluk kazanmadan kreşe gönderilen çocuk zarar görebilir ve bu zararlı tercihin izleri yıllarca onu olumsuz etkiler. 3 yaşına gelse de kreşe hazır olmayabilir. GÖNDERMEDEN ÖNCE BAKIN l Hoşça kal Kreşe gönderilen çocuk, 'hoşça kal' diyebilmeli. Çocuk derin bir kaygıya ve endişeye kapılmaksızın anne-babasına 'güle güle' veya 'hoşça kal' diyebiliyorsa, yani onlardan ayrılmaya hazırsa kreşe de hazır demektir. Elbette ilk günlerde biraz huzursuzluk yaşanabilir. Fakat gün boyu ağlıyorsa hazır değil demektir... l Olanları anlatmalı Çocuk, anne-babasından uzaktayken yaşadığı önemli gelişmeleri ve kendisine yapılan yanlış davranışları; ayrıntılarıyla olmasa bile ana hatlarıyla anne-babasına aktarabilmesi gerekir. 'O beni dövdü', 'Öğretmen bana kızdı', 'Teyze yemek vermedi' ve 'Okulda üşüdüm' gibi. Siz de mutlaka günün nasıl geçtiğini anlatmasına izin vermelisiniz. l Tuvalet ihtiyacı Kreş çocuğunun tuvalet ihtiyacını söylemesini bekler. 'Acıktım', 'Su istiyorum', 'Karnım ağrıyor' gibi çok basit ihtiyaçlarını sözlü olarak anlatamayan bir çocuk kreşe gönderilirse sıkıntı yaşayabilir. l Kendisi yemeli Kreş çocuğunun yemeğini kendi başına yiyebilecek durumda olması beklenir. l Arkadaşlık kurabilmeli Kreşe gidecek çocuk kendi başına arkadaşlık kuramayabilir ama yönlendirmeyle kolayca arkadaş bulabilmeli. l Uykuya dayanma Çocuğun artık uzun süre uykuya ihtiyaç duymuyor olması gerek. Enerjisi uzun sürmeli, uyku düzeni olmalı. Öğleden sonra uzun süre uyuyan çocuk kreş ortamına hazır olmayabilir. l Etkinlik seçmeli Çocuk etkinlik seçebilmeli, seçtiği etkinlikte 10-20 dakika devam edebilmeli. l Dikkat toplama Resimli bir kitap okurken, dikkatini verebilecek seviyede olması beklenir. l Paylaşmalı Kreş çocuğunun birlikte oynamayı bilmesi, oyuncakları paylaşması gerek. l Uzak kalmayı bilmeli Ailesinden birkaç saat uzak kalması gerek. Bunu daha önceden çok yakınlarınıza bırakarak sağlayabilirsiniz. l 5'e kadar saymalı Kreş çocuğunun bazı şekilleri tanıması, bazı renkleri bilmesi, 5'e kadar sayabilmesi, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını basit sözlerle ifade edebilmesi, adını eksiksiz olarak söyleyebilmesi, boya kalemi ve kurşun kalem kullanabilmesi beklenir. l Bisiklet Çocuk, yerinde zıplayabilmeli, tek ayak üzerinde durabilmeli, koşabilmeli, topa tekme atabilmeli, çevresinden dolaşarak engelleri geçebilmeli ve 3 tekerlekli bisiklete binebilmelidir. "BENİ İSTEMİYORLAR" DİYE DÜŞÜNEBİLİR Yanda sayılan gelişim gerçekleşmeden kreşe gönderilen çocuk psikolojik sorunlar yaşayabilir, topluma uyum sağlama konusunda sorunlarla karşılaşabilir. Mesele fark edilip dönülse de olumsuzlukları silmek çok uzun sürebilir. Bunun için çocuğun kreşe hazır olup olmadığına karar vermeden önce bir çocuk psikoloğuna danışabilirsiniz. Kreşe erken gönderilen çocukların yaşama ihtimali yüksek olan sorunlar şöyle l Çocuk, anne-babasının kendisini ihmal ettiğini, evden uzaklaştırdığını ve hatta cezalandırdığını bile düşünebilir. l Dinleme becerileri tam gelişmemiş olabileceği için öğretmenin talimatlarına ve sınıfın kurallarına uyamayabilir. l Öz güvenini yitirebilir. l Eğitimden soğuyabilir. İlerideki eğitim hayatında başarılı olamayabilir. l Topluma ve eğitim kurumlarına şüphe, endişe ve korkuyla bakabilir. l Ruhsal yapısı zarar görür, hırçın ya da pısırık hale gelebilir. Türkiye - 0638 Son Güncelleme - 0814 Çocuklar kreşte sosyalleşir, iyi zaman geçirir, birçok şey öğrenir belki ama bunlar ailenin yerini asla tutamaz. Onların asıl ihtiyacı ailesinin ilgisi... Canan Eraslan Bu hafta ne yazık ki, 3 yaşındaki bir çocuğun kreş servis aracında unutularak ölümüne ağladık. Sorumlulara cezalar adli mercilerin işi ama o anne ve babanın acısını, anne ve baba olan milyonlarca kişi hissetti. Özellikle de çocuğunu çeşitli mecburiyetler’ sebebiyle kreşe göndermek zorunda olanlar... Evet, minicik çocuğunu sadece fiziki şartlarına bakıp, birilerine emanet etmek.... Bir anne için hiç kolay değil. Evet, hiçbir mecburiyeti olmadığı hâlde çocuğunu sosyalleşsin’ diye, yüzme ya da yabancı dil öğrensin diye kreşe gönderen anneler yok mu?! Elbette var ve ne yazık ki sayıları hiç de az değil. Böyle düşünen annelerin de var bir bildiği ama biz bu konuda bir uzmana danışalım istedik. Çocuklarımızı kaç yaşında kreşe gönderelim? Nelere dikkat edelim? Bunlara dikkat etmezsek ne olur? Bütün bu sorulara, Medical Park Gebze Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Seydi Battal Gölgeli cevap verdi. Gölgeli “Küçücük çocuklar kendini ifade edemezken kreşe gitmemeli. Onun ihtiyacı kreş ortamı değil, aile ortamıdır” dedi ve görüşlerini sıraladı. ASIL İHTİYACI AİLESİ Olağanüstü bir durum söz konusu değilse; çocukları 2,5 -3 yaşından önce aile ortamından ayırmamalı ve okul öncesi kuruluşlara kaydettirme kararı aceleyle verilmemelidir. Çünkü böyle yeni ve kalabalık bir hayata henüz hazır olmayan küçük bir çocuğun ihtiyacı öncelikle kreş değil, aile ortamıdır. Yeterli fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve toplumsal olgunluk kazanmadan kreşe gönderilen çocuk zarar görebilir ve bu zararlı tercihin izleri yıllarca onu olumsuz etkiler. 3 yaşına gelse de kreşe hazır olmayabilir. GÖNDERMEDEN ÖNCE BAKIN l Hoşça kal Kreşe gönderilen çocuk, hoşça kal’ diyebilmeli. Çocuk derin bir kaygıya ve endişeye kapılmaksızın anne-babasına güle güle’ veya hoşça kal’ diyebiliyorsa, yani onlardan ayrılmaya hazırsa kreşe de hazır demektir. Elbette ilk günlerde biraz huzursuzluk yaşanabilir. Fakat gün boyu ağlıyorsa hazır değil demektir... l Olanları anlatmalı Çocuk, anne-babasından uzaktayken yaşadığı önemli gelişmeleri ve kendisine yapılan yanlış davranışları; ayrıntılarıyla olmasa bile ana hatlarıyla anne-babasına aktarabilmesi gerekir. O beni dövdü’, Öğretmen bana kızdı’, Teyze yemek vermedi’ ve Okulda üşüdüm’ gibi. Siz de mutlaka günün nasıl geçtiğini anlatmasına izin vermelisiniz. l Tuvalet ihtiyacı Kreş çocuğunun tuvalet ihtiyacını söylemesini bekler. Acıktım’, Su istiyorum’, Karnım ağrıyor’ gibi çok basit ihtiyaçlarını sözlü olarak anlatamayan bir çocuk kreşe gönderilirse sıkıntı yaşayabilir. l Kendisi yemeli Kreş çocuğunun yemeğini kendi başına yiyebilecek durumda olması beklenir. l Arkadaşlık kurabilmeli Kreşe gidecek çocuk kendi başına arkadaşlık kuramayabilir ama yönlendirmeyle kolayca arkadaş bulabilmeli. l Uykuya dayanma Çocuğun artık uzun süre uykuya ihtiyaç duymuyor olması gerek. Enerjisi uzun sürmeli, uyku düzeni olmalı. Öğleden sonra uzun süre uyuyan çocuk kreş ortamına hazır olmayabilir. l Etkinlik seçmeli Çocuk etkinlik seçebilmeli, seçtiği etkinlikte 10-20 dakika devam edebilmeli. l Dikkat toplama Resimli bir kitap okurken, dikkatini verebilecek seviyede olması beklenir. l Paylaşmalı Kreş çocuğunun birlikte oynamayı bilmesi, oyuncakları paylaşması gerek. l Uzak kalmayı bilmeli Ailesinden birkaç saat uzak kalması gerek. Bunu daha önceden çok yakınlarınıza bırakarak sağlayabilirsiniz. l 5’e kadar saymalı Kreş çocuğunun bazı şekilleri tanıması, bazı renkleri bilmesi, 5’e kadar sayabilmesi, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını basit sözlerle ifade edebilmesi, adını eksiksiz olarak söyleyebilmesi, boya kalemi ve kurşun kalem kullanabilmesi beklenir. l Bisiklet Çocuk, yerinde zıplayabilmeli, tek ayak üzerinde durabilmeli, koşabilmeli, topa tekme atabilmeli, çevresinden dolaşarak engelleri geçebilmeli ve 3 tekerlekli bisiklete binebilmelidir. "BENİ İSTEMİYORLAR" DİYE DÜŞÜNEBİLİR Yanda sayılan gelişim gerçekleşmeden kreşe gönderilen çocuk psikolojik sorunlar yaşayabilir, topluma uyum sağlama konusunda sorunlarla karşılaşabilir. Mesele fark edilip dönülse de olumsuzlukları silmek çok uzun sürebilir. Bunun için çocuğun kreşe hazır olup olmadığına karar vermeden önce bir çocuk psikoloğuna danışabilirsiniz. Kreşe erken gönderilen çocukların yaşama ihtimali yüksek olan sorunlar şöyle l Çocuk, anne-babasının kendisini ihmal ettiğini, evden uzaklaştırdığını ve hatta cezalandırdığını bile düşünebilir. l Dinleme becerileri tam gelişmemiş olabileceği için öğretmenin talimatlarına ve sınıfın kurallarına uyamayabilir. l Öz güvenini yitirebilir. l Eğitimden soğuyabilir. İlerideki eğitim hayatında başarılı olamayabilir. l Topluma ve eğitim kurumlarına şüphe, endişe ve korkuyla bakabilir. l Ruhsal yapısı zarar görür, hırçın ya da pısırık hâle gelebilir. Etiketler çocuk,kreş, Çocukların kreşe başlama yaşı konusunda ailelere uyarı! - 1132 Güncelleme - 1140 Psikolog Sürmen, "Çocuğunuzun oluşturduğunuz arkadaş grupları içindeki davranışlarını gözlemleyerek, kreş zamanının gelip gelmediğini anlayabilirsiniz" dedi Psikolog Nergis Hasancebi Sürmen, çocukların her geçen yıl farklılaşan becerileri ve yaşantılarının bu alanlara göre ele alınması gerektiğini belirterek, kreşe başlama yaşının belirlenmesi yönünde ailelere tavsiyelerde bulundu. Çocukların adapte olmadığını bile bile kesinlikle kreşe zorlanmaması gerektiğine dikkat çeken Psikolog Sürmen, "Çocuğunuzun oluşturduğunuz arkadaş grupları içindeki davranışlarını gözlemleyerek, kreş zamanının gelip gelmediğini anlayabilirsiniz" dedi. Çocuğun doğduğu andan itibaren dünyaya uyum sağlamasının çok önemli olduğunu kaydeden Sürmen, "Doğduğu andan itibaren dünyaya uyum sağlamaya çalışan çocuğunuzun sağlıklı gelişimi oldukça önemlidir. Bu anlamda çocukların gelişimini fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve toplumsal alanlarda takip etmek gereklidir. Büyüyüp geliştikçe toplumsal hayatın içinde daha çok yer edinmeye başlayan çocuklar için okul öncesi eğitim süreci de önemli ve değerli bir aşamadır. Çocuklar toplum hayatına alışmaları, paylaşmayı öğrenmeleri, becerilerini geliştirilerek okul eğitimine hazır hale gelmeleri ve okulda uyum sorunu yaşamamaları amacıyla okul öncesi eğitime başlatılır" dedi. "İKİ YAŞINA KADAR ÇOK GEREKMEDİKÇE KREŞE GÖNDERİLMESİ ÖNERİLMİYOR" Sürmen, son 10 yıl içinde okul öncesi eğitim kurumlarına pedagojik nedenlerle olduğu kadar ekonomik nedenlerle de daha fazla gerek duyulmaya başlandığını ifade ederek, kreşe başlayacak çocuklarda olması gereken özellikler hakkında şunları söyledi"Süt çağı olarak bilinen iki yaşına kadarki dönemde çocuk annesine maddi ve manevi olarak daha çok gereksinim duyar. 2 yaşına kadar çok gerekmedikçe çocuğun kreşe gönderilmesi önerilmemektedir. Evde kardeşi olmayan çocuklar, kreşte yeni arkadaşlar bulur ve paylaşma, sorumluluk duygusu kazanabilirler. Çocuğunuzun oluşturduğunuz arkadaş grupları içindeki davranışlarını gözlemleyerek, kreş zamanının gelip gelmediğini anlayabilirsiniz. Pek çok çekingen çocuğun kreşe gittikten sonra alıştığı ve sosyalleşmeye başladığı anne babalar tarafından ifade edilmiştir. Kreşte ilk günlerde sağlığını ve davranışlarını dikkatle gözlemleyin. Ona zaman verin ve alışması için telkinlerde bulunun" diye konuştu. "KESİNLİKLE ADAPTE OLAMADIĞINI BİLE BİLE ÇOCUĞU KREŞE ZORLAMAYIN" Adapte olmayan çocuğun bile bile kreşe gönderilmemesi gerektiğine dikkat çeken Sürmen, "Çocuğunuzda tuvalet eğitimi ile ilgili sorunların ortaya çıkması, okuldan soğuma, uyku problemleri, beslenme alışkanlıklarında bozulma, saldırganlık, iletişim bozuklukları gözlemliyorsanız, vakit kaybetmeden kreşe alternatif çözümler bulmaya çalışın. Hoşçakal diyebilmeli. Kreş çocuğunun derin bir kaygıya ve endişeye kapılmaksızın anne-babasına veya bakıcısına 'güle güle' veya 'hoşçakal' diyebilmesi, yani onlardan ayrılabilmeye hazır olması beklenir. Elbette kreşin ilk günlerinde biraz huzursuz olabilirler. Yalnız gün boyunca ağlayan bir çocuk kreş hayatına henüz hazır olmayabilir. Başından geçenleri anlatabilmeli. Kreş çocuğunun anne-babasından uzaktayken yaşadığı önemli gelişmeleri ve kendisine yapılan yanlış davranışları ayrıntılarıyla olmasa bile ana hatlarıyla anne-babasına aktarabilmesi gerekir. 'O beni dövdü', 'Öğretmen bana kızdı', 'Teyze yemek vermedi' ve 'Okulda üşüdüm' gibi. Bu özellik Türkiye'deki çok yetersiz bazı kreş ortamları düşünüldüğü zaman özel bir önem kazanmaktadır" dedi."TUVALET İHTİYACINI SÖYLEMELİ" Tuvalet ihtiyaçlarını sözlü olarak anlatamayan çocuğun kreşe gönderilmesinin sıkıntılara yol açacağını kaydeden Sürmen, "Tuvalet ihtiyacını söylemeli. Kreş çocuğunun çişinin ve kakasının geldiğini söyleyebilmesi veya hiç olmazsa 'Çişimi yaptım', 'Kakamı yaptım' diyebilmesi beklenir. Ayrıca temel istek ve ihtiyaçlarını ve duygularını ifade edebilmesi beklenir. 'Acıktım', 'Su istiyorum', 'Karnım ağrıyor' gibi çok basit ihtiyaçlarını sözlü olarak anlatamayan bir çocuk kreşe gönderilirse sıkıntı yaşayabilir. Yemeğini kendi yemeli. Kreş çocuğunun yemeğini kendi başına yiyebilecek durumda olması beklenir. Yeni arkadaşlar istemeli. Kreş çocuğu kendi başına arkadaşlık kurabilecek kadar başarılı olamayabilir. Ama çocuğun kreşe gitmeye ve yeni arkadaşlar edinmeye istekli olması gerekir. Etkinlik seçebilmeli. Kreş çocuğunun öğretmen yardımı olmaksızın bir etkinlik seçecek kadar bağımsız olması gerekir. Katıldığı etkinliği 10-20 dakika süreyle başarıyla devam ettirebilmesi beklenir. Dikkatini toplayabilmeli. Kreş çocuğunun çoğunlukla dikkati dağılmaksızın kurallara uyabilmesi ve verilen görevlere odaklanabilmesi gerekir. Örneğin resimli bir kitap okunurken kitaba dikkatini verebilecek bir düzeyde olması beklenir. Oyuncaklarını paylaşabilmeli. Kreş çocuğunun diğer çocukların da duygu ve düşüncelerinin olduğunu bilebilmesi, onları anlayabilmesi, sıraya girmeyi bilmesi ve oyuncakları paylaşmaya hazır olması beklenir. Ailesinden birkaç saat uzak kalabilmeli. Kreş çocuğunun anne-babasından birkaç saat uzak kalabilmesi ve kendi kendine bir şeyler yapmaktan hoşlanması beklenir" şeklinde konuştu.

3 yaş çocuğunu kreşe alıştırma